Ne Saklamalı?
Konuştuğum arşivciler arasında felsefi bir ayrım olduğunu fark ettim. Dijital arşivciler, her şey aile ve kurumsal koleksiyonlarla çalışan profesyonel arşivciler, bir arşivi gelecekte bakacak insanlar için yönetilebilir hale getirmek için küçültmenin önemli olduğunu söylerken, bir gün ne isteyebileceğinizi asla bilemeyeceğiniz bir zihniyetle.
Birinci kampta yer alan ve kişisel arşivlemeye adanmış konferanslar düzenleyen Jeff Ubois, “Neyin önemli olduğu genellikle çok şaşırtıcıdır,” dedi.
Tarihi bir örnek verdi. Dünya Savaşı sırasında, İngiliz savaş ofisi, kıyı şeridinde tatil yapan insanlardan kartpostallarını ve fotoğraflarını göndermelerini istedi;
Bay Ubois, biriktirdiklerimizin gelecekteki kullanımlarını tahmin etmenin zor olduğunu söyledi. Yaşlandıkça hayatımı yansıtmak için bunu sadece kendim için mi kaçırıyorum? Torunlarım için mi? 90 yaşıma geldiğimde hafıza protezi görevi görecek bir yapay zeka için mi? Ve eğer öyleyse, bu yapay zekanın Ocak 2011’de bir sabah Google’da “starbucks dondurma kalori sayımı” yazdığımı gerçekten hatırlaması gerekiyor mu?
İnternet öncesi, yönetilebilir hale getirmek için koleksiyonlarımızı ayrıştırdık. Ama şimdi, yaşamlarımızı sıralamak için meta verilere ve gelişmiş arama tekniklerine sahibiz: zaman damgaları, coğrafi etiketler, nesne tanıma. Yakın bir zamanda yakın bir akrabamı kaybettiğimde, onun çektiğimi unuttuğum fotoğraflarını ortaya çıkarmak için Apple Photos’taki yüz tanıma özelliğini kullandım. Onlara sahip olduğum için mutluydum, ancak tüm fotoğrafları, kötü olmayanları bile saklamalı mıyım?
Rockefeller Arşiv Merkezi’ndeki arşiv müdürü Bob Clark, mesleğindeki genel kuralın, bir koleksiyondaki malzemenin yüzde 5’inden daha azının kurtarılmaya değer olduğunu söyledi. Teknoloji şirketlerini çok fazla depolama alanı sunmakla suçladı ve sakladığımız şeyler üzerinde düşünme ihtiyacını ortadan kaldırdı.
“İşimizi o kadar kolaylaştırdılar ki bizi kasıtsız veri istifçilerine dönüştürdüler” dedi.
Şirketler ara sıra, anlamlı olması gerektiğini düşündükleri anları su yüzüne çıkararak, muhtemelen platformlarıyla olan ilişkimi artırmayı veya marka sadakatine ilham vermeyi amaçlayarak, hafıza madenciliği rolünü oynamaya çalışırlar. Ancak algoritmik arşivcileri, istemeden de olsa insan küratörlüğünün değerini vurguluyor.