Ama eğer kolektif LIFEMORT’larımız aktive ediliyorsa, tüm bu öfkeyle tam olarak ne yapıyoruz?
“Sınırları Belirle, Barışı Bul” kitabının yazarı olan Bayan Tawwab, “Bunu başaramazsak, pasif saldırganlık veya öfke nöbetleri olarak ortaya çıkıyor” dedi.
Bayan Tawwab, “Biz hüsrana uğradık,” dedi. “Biz evdeydik. Ortağımıza kızgınız. Ya da gerçekten ifade edemediğimiz bu kişiye, belki de bir patrona kızıyoruz.” Öfkemiz ortaya çıktığında, “çok yer değiştirmiştir ve bu yüzden insanların bir uçuş görevlisi veya bir kasiyerle bu anları yaşadıklarını görürsünüz. Bu insanlar duruma göre bu düzeyde bir yanıtı hak ediyor mu? Kesinlikle hayır.”
Pandemi sürüyor, Avrupa’da bir kara savaşı var, küresel ekonomi sendeliyor gibi görünüyor ve hepimiz algoritmik olarak her zaman öfkeli kalmamız için teşvik ediliyoruz. Artı, Dr. Epstein’ın işaret ettiği gibi, bu yıl uğraştığımız olağanüstü her şey için, “sadece normal hayat öngörülemezlik ve hastalık, yaşlılık ve ölümle dolu” – korktuğumuz, bizi rahatsız eden, dışarıda olan şeyler kontrolümüz dışında ve bu bizi huzursuz ve öfkeli bırakıyor. Bu yıl kaybetmemize şaşmamalı. Soru şu: Onu geri alabilir miyiz?
Görünüşe göre cevap, öfkemizi bastırmak, görmezden gelmek ya da küçümsemek değil.
Öfkemizle barışmalıyız.
Bayan Tawwab, “Öfke, bu korkunç duygu olarak çok kötü bir üne sahip – sanki onu asla hissetmemelisiniz ve bu kötü ve bu doğru değil,” dedi. Bir duygu olarak, “tıpkı sahip olduğumuz diğer hisler gibi uygundur.” Bunu bastırmak yerine, “‘Gerçekten kızgınım, hayal kırıklığına uğradım, hüsrana uğradım’ demek çok daha yararlı, böylece onu bastırmaya çalışmaktansa gerçekleştiğinde fark edebilirsiniz” dedi. ve sonra tepesi uçar.”
Ne de olsa öfkemiz bize bir şey anlatmaya çalışıyor. Yale’de pozitif psikoloji öğreten ve “The Happiness Lab” podcast’ini sunan Prof. Laurie Santos, “Unuttuğumuz şey, duyguların bir sinyal olduğu – mikrodalga fırının yemeğinizin ne zaman yapıldığını size söylemesi gibi” dedi. Öfke kendi kendine zarar verebilirken, eyleme ve eylemlilik duygusuna yol açarsa, zihinsel sağlığımızda olumlu değişikliklere de yol açabileceğine dikkat çekti.